6 Eyl 2014

Elektrik Enerjisi Bir Anda Yok Olsaydı!

Hemen hepimiz akıllı(!) telefonlar kullanıyoruz ve doğruyu söylemek gerekirse çoğumuz prizlere yapışık birer hayat yaşıyoruz. Araştırmalara göre dünya üzerindeki her iki kişiden biri günde en az 2 saatini internet üzerinde harcıyor. Teknolojinin son 5-10 yılda katettiği yol inanılmaz. Peki ya bu hız bizim düşmanımız olursa? Size bugün, robotların bizi ele geçirmesinden ya da zamanımızı internet üzerinde harcamamızdan falan değil; sadece kullandığımız bu teknolojik aletlerin bir anda kullanılamaz duruma gelmesiyle hayatımızın nasıl şekilleneceğinden ve böyle bir duruma karşı "Neler yapabiliriz?"den bahsedeceğim...


Kullandığımız hemen her cihazın şarja daha doğrusu elektriğe ihtiyacı var. Teknoloji furyasının başını alıp gittiği ve hızın hızla yarıştığı bu devirde bir anda tüm dünyadaki elektrik kaynaklarının yok olduğunu bir düşünün! "Nasıl olur?" derseniz; bilim adamları bazı radyasyonel aktivitelerin elektriği çok hızlı bir şekilde emdiğini ve yok ettiğini keşfettiler. Bu radyasyonel aktivitelerin bulunduğu yerlerde elektrik enerjisini ve elektrik enerjisi ile çalışan cihaz ve aletleri kullanmanız hiçbir şekilde mümkün olmuyor. Cep telefonlarından çamaşır makinelerine, fotoğraf makinelerinden telsizlere ve bilgisayarlara kadar aklınıza gelebilecek pek çok cihazı kullanamıyorsunuz. Hadi olası senaryoyu biraz daha geliştirelim;

Öncelikle elektrik enerjisi ile çalışan ve bunu kullanan tüm cihazlarınıza elveda demelisiniz, çünkü artık hepsi birer çöp yığınından ibaret. Güneş panelleri, barajlar ve dalga teknolojileri de sizi kurtaramayacak, zira hepsi elektrik üretiyor ve bu durumda o enerjiyi üretebilmeniz mümkün değil. Havada uçaklar ve helikopterler yerine artık sadece kuşlar uçabiliyor. NASA ve CIA bile bizden 20-30 sene ilerideki teknolojilerini artık kullanamıyorlar. Gemiler ve arabalar hareket etmiyor. Dünya gezegeni gece koyu bir karanlığa gömülüyor, artık uydudan gördüğünüz gece ışıl ışıl parlayan dünya geride kaldı. Kat kat gökdelenler, binalar artık sadece sessiz birer beton yığını. "Karanlık bir güne uyandık!" şeklinde paylaşımlar yapabileceğiniz Facebook ya da Twitter'ınız da yok. Hükümetler ve devletler kaos içinde çözüm arıyorlar. Büyük ihtimalle sorunu tartışmak için yeni bir NATO ya da BM toplantısı yapmak için yıllarca beklemek gerekecek, zira; devlet adamları ancak ya kayıklarla kürek çekerek ya da at arabalarıyla gelebilecekler toplantıya!


İnsanlar korku, endişe ve kargaşa içinde koşuşturuyorlar; birbirini öldürenler, stok yapmak için marketleri yağmalayanlar, hırsızlık yapanlar, otoyollarda çalışmayan binlerce kilometrelik araç kuyrukları... Hayat tamamen durmuş vaziyette, artık rütbeleriniz, ünvanlarınız ya da mevkileriniz de bir işe yaramıyor; siz de o kargaşalı kalabalık içindekilerden birisiniz sadece. Kendiniz için çareler aramalısınız, bu kargaşa ve karmaşa içinde hayatta kalmalısınız. Peki ne yapmalı? Nasıl hayatta kalmalı?

Cevap nostaljide, yani eskide. Öncelikle fitilli bir gaz lambası bulmalısınız ya da kendiniz yapmalısınız, benzin ve mazot araçlarda işe yaramıyor olabilir ama sizin için yeterli bir ışık kaynağı olabilirler. Ve ardından kendinize güzel ve korunaklı bir sığınak bulmalısınız; dışarda büyük bir kaos var ve herkes tıpkı sizin gibi hayatta kalmaya çalışıyor. Bireyin hayatı toplumun hayatından daha değerli artık, bu yüzden her an ölümle burun buruna gelebilirsiniz. Doğadaki en tehlikeli varlıkla karşı karşıyasınız; insanla. İnsanlar korktuklarında birer canavara dönüşebilir. Bu nedenle korunmak için silah ve bıçak da lazım. Şimdi yiyecek stoğu yapmalısınız. Unutmayın! Artık buzdolabınız yok, bol miktarda su ve kuru gıda, daha doğrusu bozulmayacak yiyecek bulmalısınız. Bunları sığınağınıza güzelce yerleştirmeli ve belirli bir yeme planı yapmalısınız. Çakmak veya kibrit ve bıçak artık en iyi yardımcılarınız. Bunlardan bolca bulmaya çalışmalısınız ve tabii ki odun da stoklamanız gerek.


Cep telefonu veya bilgisayar gibi son teknoloji(!) cihazlarınızı artık kullanamıyor olabilirsiniz ama hala kullanabileceğiniz eski ama etkili bir teknoloji var; mekanik. Genelde dişli çarklar, kollar ve makaralar yoluyla çalışan bu teknoloji artık sizin için elektrikten daha değerli ve önemli. Eğer kolunuzda mekanik aksanlı bir saatiniz veya mekanik(analog) bir fotoğraf makineniz varsa şanslı ve zengin birisiniz. Mekaniğin yanında buhar ve yakıt teknolojisini de kullanabilirsiniz. Tabi bunlar için biraz fazla çaba ve zaman gerekli.

Sığınağınız şehre yakın ama korunaklı bir yerde olmalı ki yiyecek ve bilimum ihtiyaçlarınızı karşılayabilmeniz daha kolay ve hızlı olsun. Yeni yaşamınız ve yeni dünyanız hayırlı olsun! "Ne kaybettik?" diye sorarsanız; fazla birşey değil, sadece 1800'lü yıllara geri döndünüz...!!!

--------------------------------------------------------------------------------

Evet! Bu bir ütopya belki ama günün birinde başımıza gelebilecek senaryolardan sadece biri. Ya da bu kadar geniş çaplı bir olay olmadığını düşünecek olursak bile bu küçük bilgiler işinize yarayacaktır. Bu yazıdaki esas amaç, elektrik enerjisine ve teknolojiye bu kadar muhtaç ve köle olan bizleri biraz olsun düşündürmekti. Ama siz yine de evinizin bir köşesinde fitilli bir gaz lambası bulundurun. Unutmayın! Nostalji her zaman iyidir ;)

Olamaz! İnsanlar kendi kendilerinin aleti oldular! (Henry David Thoreau)

6 yorum:

  1. güzel ve anlamlı bir beyin fırtınası olmuş teşekkürler

    YanıtlaSil
  2. Yanıtlar
    1. Yazının sonunda bahsettiğim gibi " evinizde bir gaz lambası bulundurmakta fayfa var."

      Yorumunuz için teşekkürler...

      Sil
  3. Yanıtlar
    1. Haklısınız ancak maalesef günlük koşuşturma içinde yazı hazırlamak zor oluyor. Ayrıca içeriği kaliteli bir yazı da zaman alıyor...

      Değerli yorumunuz için teşekkürler. Önerinizi dikkate almaya çalışacağım...

      Sil

Yorumlarınız kişiliğinizin göstergesidir. Ahlak kuralları çerçevesinde her eleştiri kabulümüzdür...

Bildirim

Copyright © Mavi Blog | Powered by Blogger

Design by Anders Noren | Blogger Theme by NewBloggerThemes.com