21 May 2015

Türkülerin Dilinden Tarih: Yemen Türküsü

'Türkülerin Dilinden Tarih' yazı dizisinde geçmişten bize miras kalan pek çok türkünün tarihi arka planına dönecek, o günü anlatacak ve türkülerin çıkış noktalarından, o hiç bilmediğimiz hikayelerinden bahsedeceğim. Bu ilk yazıda hepimizin çok iyi bildiği 'Yemen Türküsü'nden başlıyoruz...

turkulerin-dilinden-tarih-yemen-turkusu-murat-aktas.com

... Ah o Yemendir, gülü çemendir(çimen)/Giden gelmiyor, acep nedendir?
 Yemen Türküsü'nün kaynağı, I. Dünya Savaşı cephelerinden Hicaz-Yemen Cephesi'dir. Hikâyesi ise kısaca şöyledir;

Hicaz-Yemen cephesi açıldığında Osmanlı Devleti bu bölgeye gönderilecek tümenin Muş'ta toplanmasına karar verir. Harput(Elazığ)'taki tümen buraya aktarılır, ayrıca Muş'tan da bir Redif Alayı toplanır. Bu Alay Muşlu akrabalardan oluşan bir alaydır ve amaç hiç bilmedikleri Yemen topraklarında askerlerin birbirine destek olması ve böylece savaştan kaçmaların önüne geçilmesidir. Muş'ta toplanan tümen Yemen'e doğru yola çıkar. Savaş aralıklarla 1918 yılında Mondros Mütarekesi imzalanana kadar sürer ancak yıllar geçmesine rağmen Muşlu alaydan geri dönen hiç kimse olmaz...

Türkünün Hikâyesi

Türkünün hikâyesinden bahsetmeden önce türkü ile ilgili yıllardır süregelen bir yanlıştan bahsetmek istiyorum. Yıllardır türküde geçen yerin 'Huş, Hış ya da Gış' olduğu belirtilmektedir. Ancak son yapılan araştırmalarda yerin aslında 'Muş' olduğu kesinleşmiştir. Türküyü derleyen TRT de bu hatasını yıllar sonra düzeltmiştir. Bunun yanında türkünün Elazığ türküsü olduğu da iddialar arasındadır, ancak bu iddianın doğruluğu şüphelidir. Aşağıdaki videodan türkünün sözlerini bir kez daha hatırlayarak hikâyesine geçelim...



Hikâyeye göre I. Dünya Savaşı'nın ilerleyen yıllarında İstanbul Askerlik Şubesi Başkanı Yüzbaşı Selahattin Ethem asker toplamak için Muş'a gider. Eski Muş'un merkezine doğru yol alırken ilk defa ziyaret ettiği Muş'un dik yokuşuyla ilgili 'Burası Muş'tur, yolu yokuştur' mısralarını kaleme alır. Bunun yanında yükseltiden dolayı hava açık olduğu halde etrafı kaplayan sise gönderme yaparak 'Havada bulut yok, bu ne dumandır.' notunu da defterine ekler. Şehre girdiğinde kadınların hep bir ağızdan ağlaştıklarını, ağıtlar yaktıklarını görür ve nedenini sorar. Kadınlar; kocaları, kardeşleri ve çocuklarının yani evin erkeklerinin savaşa gittiğini ancak yıllardır kimsenin geri dönmediğini anlatırlar. Yüzbaşı nereye gittiklerini sorar, 'Yaman illerine' cevabını alır. Bunun üzerine 'Yemen neresidir?' diye tekrar sorar:
"Bilmeyiz Kumandanım. Ancak orada gül veya çiçek yokmuş, sadece çimen varmış. Erlerimiz mektuplarında bize çiçek yerine çimen gönderirdiler."

cevabını alır. Bu manzara üzerine aynı zamanda bir müzisyen de olan Yüzbaşı Selahattin Ethem çok duygulanır. Küçük not defterini açarak az önce başladığı 'Burası Muş'tur, yolu yokuştur.' mısrasının devamını karalar. 'Giden gelmiyor, acep ne iştir / Ah o Yemen'dir, gülü çimendir / Giden gelmiyor, acep nedendir.'

Türkü yıllar yılı tüm Muş ve çevresinde söylenir durur. Hadisenin üzerinden yıllar geçtikten sonra, 1944'de TRT tarafından Muzaffer Sarısözen başkanlığında oluşturulan bir ekip türkünün sözlerini Duriye Keskin adlı yerel bir sanatçıdan derleyerek notalandırır. Bu gün dinlediğimiz Yemen Türküsü bu çalışmanın eseridir.

Yemen Türküsü de tıpkı 'Hey Onbeşli' gibi yürek yakan acı bir ağıt olmasına rağmen -ne yazık ki- bugün dahi eğlenceli bir türkü gibi pek çok yerde okunur, çalınır ve ardından alkış tutulur...

Yeni bir 'Türkülerin Dilinden Tarih' yazısıyla görüşmek üzere...

0 Yorum:

Yorum Gönder

Yorumlarınız kişiliğinizin göstergesidir. Ahlak kuralları çerçevesinde her eleştiri kabulümüzdür...

Bildirim

Copyright © Mavi Blog | Powered by Blogger

Design by Anders Noren | Blogger Theme by NewBloggerThemes.com