Türk Siyasetçilerin En Unutulmaz Gafları!

Bu yazımda biraz gülmek, güldürmek ve düşündürmek istedim. Ünlülerin gaflarını bilmeyen yoktur zaten, sanatçılar içinde benim favorim Serdar Ortaç'tır. Serdar Ortaç'a soruyorlar, "Mozart dinliyor musunuz?" diye. Serdar Ortaç'ın cevabı hayli ilginç, "Dinlemedim, ama İstanbul'a gelirse konserine mutlaka giderim!" Mustafa Kemal'in "Efendiler; hepiniz milletvekili, bakan ve hatta Cumhurbaşkanı bile olabilirsiniz. Ama sanatçı olamazsınız." sözüyle kastettiği bu olmasa gerek diye düşünüyorum... Bize daha da garip gelen durum ise sanatçılardan değil de siyasilerden böyle gaflar duymak. Çünkü siyaset adamının her sözünü ölçüp biçerek yani "kılı kırk yararak" söylemesi gerekir. İşte bu yazıda ünlü siyasetçilerden bazılarının gaflarına ve komik sözlerine yer verdim. Listede kimler yok ki; Başbakan Erdoğan'dan Baykal'a, Kılıçdaroğlu'ndan Bülent Ecevit'e ve hatta Kamer Genç'e kadar birçok isim var. Ama Tansu Çiller bu konuda doktora yapmış diyebiliriz. Kendisi benim de favorimdir gaflar konusunda... Yani Tansu Çiller'in gaflarını okuyana kadar bekleyin... Başlamadan önce, bu yazdıklarımı herhangi bir partinin, şahsiyetin ya da kurumun lehine veya aleyhine yazmadığımı belirtmek istiyorum, amacım sizi güldürmek ve biraz da olsun düşündürebilmek...

• Ne mozaiği ulan!Mermer mermer! (HEP Milletvekili Orhan Doğan'ın "Türkiye Mozaiği" sözü üzerine.)
• Bahçeli MİT'tendir. (26 Temmuz 1983 tarihli oğlu Tuğrul Türkeş'e yazdığı mektupta)

     [NOT: Bu gaf olmayabilir ancak ilginç olduğu için buraya eklemek istedim.]

-------------------------------------------------------------------------

• Afgan Genel Müdürü! (Afganistan Başbakanı'na.)
• Medeni Hatun (Medeni Kanun yerine)
• Zafer Bayramınız kutlu olsun! (Eylül ayının ortasında.)

-------------------------------------------------------------------------

• Füzelerle savaş kazanabilirsiniz, ama füzelerin üzerine oturamazsınız.
• Amasya'nın düşman işgalinden kurtuluşunun 88. yılı nedeniyle Amasyalı vatandaşlarımızı sevgiyle selamlıyor, coşkunuzu paylaşıyorum. (Amasya Valiliğine gönderdiği tebrik mesajında. Ancak Amasya hiç işgal edilmemiştir!)
• Çorum'dan çıkıp geldi! ( Aşık Veysel'i anma gecesinde. Aşık Veysel Sivaslıdır.)
• Cumhuriyet tarihinde bir ilk yaşanıyor. İlk kez bir Başsavcı başka bir  başsavcı tarafından tutuklanıyor. (T.C kanunlarına göre savcılar tutuklama yapamaz, ancak tutuklama talebinde bulunabilirler. Deniz Baykal avukattır.)

-------------------------------------------------------------------------

• MHP içinde Kürt kökenli çok kardeşimiz var. MHP içinde gelişme süreci içinde Alevi kardeşlerimiz, PKK'lı... eee Kürt kökenli kardeşlerimiz var.
• 2009'u yazarken de iki sıfır var. Soldaki sıfır ikinin yanında. Attınız. 2. sağdaki sıfır 9'un yanında. Attınız. Kaldı mı dokuz? İki ile dokuz yanyana 29. İki ile 9'u toplayın 11. 29 artı 11 kırk yapar! İşte size Milliyetçi Hareket Partisinin kırkıncı yılı!
• Sen 40 yıllık milliyetçi hareketi "yavru muhalefet" diyorsan, sen ise tamamen iktidarında dahi çük!... cücük olarak nitelendirirsin. (Başbakan Erdoğan'ın MHP'ye "yavru muhalefet" eleştirisi üzerine)
• İktidara tekrar hevesleniyor, yoksa 6 milyon işsazı... issinin... issazsız... (Yine Başbakan'a seslenirken "işsiz" demeye çalışıyor.)
• Bir ara gündemi hayli meşgul eden "Püskevit" mevzuunu bilmeyen yoktur herhalde...
• Ne hortumu , kanalizasyon borularını bağladılar!!! (Bir mitingde birinin yüksek sesle "Bunlar kendilerine bağladılar hortumu" ifadesi üzerine)

-------------------------------------------------------------------------

• Anlayana davul zurna saz, anlamayana sivrisinek...

• Oğlumun evine çiçek sulamaya gitmiştim. (Genç bir kadınla oğlunun evinde geceyi geçirdiği söylentileri üzerine)
• Söz veriyorum size, halk beni seçmezse intihar edeceğim. Söz veriyorum burada intihar edeceğim. Ama halk beni seçerse siz intihar etmiş olacaksınız. (Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesi tartışmalarındaki konuşması)
• Don demedim kardeşim, bor dedim. Haysiyetsiz misiniz afedersiniz? (Kendisini yanlış anlayan bir vekile verdiği cevap)

-------------------------------------------------------------------------

• Kağıttepe'de ev tuttum. (Belediye Başkan Adayı olduğu dönemde İstanbul'un Kağıthane ilçesinden bahsediyor.)
• Öyle sayın başbakan gibi söz verip sözünün arkasında duran biri değiliz biz! (Bir mitingde "Söz verip sözünün arkasında durmayan biri değiliz" demeye çalışırken)
• Başkan Haliç'i temizleyecek ve İzmirliler Haliç'te yüzecek. (Haliç İstanbuldadır.)
• Gelen yük ne kadar? 7 milyar lira, 4 milar zaten harcanıyor. 7 milyarı da ilave ettiğinizde yaklaşık 12 milyar civarında bir para... (7+4 kesin olarak 11 yapar.)
• Mersin Güneydoğu'nun incisi haline geldi. Gidin sahilde gezin bakalım, Güneydoğu'da nerede böyle bir sahil bulabilirsiniz? (Mersin'de yaptığı bir açıklamadan... Mersin Akdeniz Bölgesinin içindedir. Güneydoğu'da sahili olan ilimiz yoktur.)

-------------------------------------------------------------------------

• Askerlik yan gelip yatma yeri değil! (Şehit annesine sarfettiği söz)
• Ananı da al git! ("Anamız ağladı" diyen bir vatandaşa cevaben)
• Başbakan sensin, ister asar ister kesersin. (23 Nisan'da koltuğuna oturttuğu çocuğa talimat verirken)
• Diyarbakır! Diyarbakır! Diyarbakııır! Cevap vermiyorsunuz. Diyarbakır! Ama duymuyorlar. (Bingöl'deki bir mitingde vatandaşlara seslenirken)
• Şimdi gemi var, gemicik var. (Oğlunun gemi satın aldığı iddiaları üzerine)
• Hem laik hem müslüman olunmaz. Ya müslüman olacaksın ya laik! İkisi bir arada olduğu zaman adeta ters mıknatıslanma yapar.
• Bunların Anayasacılarına teklif ettik. Gelin dedik Anayasaya "Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir." maddesinin yanına bir parantez açalım. Ne olacak dediler. İçine "beş senede bir" yazacağız dedim. (İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı olduğu dönemde Laiklik hakkında konuşmasından)

-------------------------------------------------------------------------

• Devlet, politikası gereği adam öldürebilir.
• Ege bir Yunan gölü değildir, Ege bir Türk gölü de değildir. Binaenaleyh, Ege bir göl değildir!
• Biz kışın Bulgaristan'dan doğal gaz alıyoruz, yazın onlar veriyor.
• Bana "Sağcılar adam öldürüyor" dedirtemezsiniz.
• Ya neresini sıksaydım? (İngiliz Dışişleri Bakanının tepki aldığı bir dönemde, temsilcinin elini sıkmasından dolayı gazetecilerin eleştirmesi üzerine verdiği cevap)
• Türkiye'de petrol vardı da tankerlerin hortumuna ağzımızı dayayarak biz mi içtik?
• Dün dündür, bugün bugündür.
• Görünen köy uzak değildir. (Bu söz, Kemal Sunal'ın başrolünü oynadığı bir filminde miting yaparken "gönderme" maiyetinde replik olarak kullanılmıştır.)
• Verdimse ben verdim. (İlksan ile ilgili Kemal Ilıcak'a verilen paralarla ilgili yolsuzluk haberleri üzerine suçüstü yakalanınca)

-------------------------------------------------------------------------

• Taocu muhalefet (Maocu demek istemişti. Maocu=Marksizm ve Leninizm karışımı Çin'de ortaya çıkan bir akım)
• Haydar Ali Bey (Azerbaycan Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev'e hitabı)
• Merhaba Antalya! (Samsunlulara seslenirken)
• Burayı büyükşehir yapacağız. (Samsun'daki mitingde. Samsun zaten o dönemde büyükşehirdir.)
• Sevgili Şebin Karahisarlılar! (Afyon'da vatandaşa seslenirken)
• Bu ramazan sesleri semalarımızdan hiç gitmesin diye bize oy verin. (Ezan demeye çalışırken)
• Merhaba asker! (Posta memurlarını selamlarken)
• Devlet ekonomiyi canlandırmak için becelleşiyor. (cebelleşiyor demeye çalışırken)
• Bu bacınız sizi il yapsın mı? (Sivastaki bir mitingde halka seslenirken. Sivas zaten bir ildir.)
• Trabzon'u Akdeniz'in incisi yapacağım! (Trabzon Karadeniz Bölgesindedir.)
• Cenab-ı Allah'ı size emanet ediyorum(haşa)!
• Mübarek kurban şeker bayramınız kutlu olsun!
• Sevgili Zeytinburunlular! (İstanbul'un Zeytinburnu ilçesinde halka seslenirken)
• Ölenlerin hepsi yangında çıkan dumandan boğularak ölmüştür.Ölü kaybı olmamıştır. (Bir yangından sonra)
• Mesut Yılmaz iktidarsızdır. (İstikrarsız demeye çalışırken)

Tansu Çiller'in gafları bunun en az iki katı kadardır, ancak bu kadarının yeterli olduğunu düşünüyorum... Aslında gafı olan çok siyasetçimiz var, ancak ben burada en çok bilinenleri ve tanınanları yazmayı daha uygun buldum. Eminim yazıların pek çoğunda güldünüz, ancak bir de üzerinde düşünmenizi öneririm. Devleti yönetenlerin, milleti temsil edenlerin hepsi gerçekten de bulundukları konumları hak ediyorlar mı? Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?